İngiltere sağlık sistemi, son yıllarda ciddi bir çöküş yaşamakta ve bu durum, hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya kalan yüzlerce insanı etkilemekte. Son yapılan araştırmalara göre, hastanelerde bekleyen hasta sayısı rekor seviyelere ulaştı. Bu durum, sağlık hizmetlerinin yetersizliğini ve kaynakların yetersiz dağılımını gözler önüne seriyor. İngiltere’nin ulusal sağlık hizmeti (NHS), özellikle son 4 yılda büyük bir baskı altında bulunuyor. Kovid-19 pandemisi, bu baskıyı daha da artırmışken, şimdi ise hastanelerin kapasiteleri, artan hasta sayısını karşılamakta yetersiz kalıyor.
İngiltere’de, doktorlar ve hemşireler, sayısı giderek artan hastalarla başa çıkmaya çalışırken, kritik durumda olan birçok hasta hastanelerinin acil servislerinde saatlerce, hatta günlerce beklemekte. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre, son dönemde acil servislere başvuran hasta sayısı, geçmişe göre %40 oranında bir artış göstermiş durumda. Bu, herkesin korktuğu, "ölüm sırası" kavramının gündeme gelmesine neden oluyor. Uzmanlar, sağlık sistemindeki yüklenmenin önümüzdeki aylarda daha da artacağını öngörüyor. Yoğun bakım ünitelerinin %90’ında doluluk oranları görülürken, hastanelerde yeterli yatak kalmaması, bekleyen hastaların hayatını tehdit eden bir sorun haline geliyor.
İngiliz hükümeti bu durumu göze alarak harekete geçti, ancak eleştiriler de kaçınılmaz oldu. Sağlık Bakanı, "Harekete geçiyoruz, yeni yatırımlar ve personel alımlarıyla durumu düzelteceğiz," şeklinde açıklamalarda bulundu. Bunlara rağmen, sağlık alanındaki uzmanlar sürecin hızlandırılması gerektiğini ve öncelikli olarak mevcut sağlık çalışanlarının yükünün azaltılması gerektiğini vurguluyor. İhtiyaç duyulan hemşire ve doktor sayısı, mevcut durumla kıyaslandığında yetersiz kalıyor. Bazı hastanelerde, bir hemşirenin, 10’dan fazla hasta ile ilgilenmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Bu durum, hem hastanelerin çalışanları hem de hastalar için büyük bir stres kaynağı haline geliyor.
Yapılan araştırmalar, hastanelerde uzun süre bekleyen hastaların tedavi süreçlerinin aksamasına ve dolayısıyla hastaların yaşam kalitesinin düşmesine neden olduğunu ortaya koyuyor. Sağlık uzmanları ve hastalar, "ölüm sırası" olarak adlandırılan bu duruma çözüm bulunamazsa, insanların hayatlarının ciddi şekilde tehlikeye girebileceğinden endişe ediyor. Şu anda birçok hasta, sağlık hizmetlerine erişim konusunda yaşanan sıkıntılar nedeniyle daha iyi bir duruma gelmek için sadece şanslarını bekliyorlar.
İngiltere, sağlanan sağlık hizmetlerinin kalitesi ve ulaşılabilirliği konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmaya devam ediyor. Hastane ortamında yaşanan bu krizin kısa ve uzun vadede nasıl ele alınacağı, hem hükümet hem de sağlık bireyleri için önemli bir soru işareti olmaya devam ediyor. Hükümetin atacağı adımlar ve sağlık sisteminin yeniden yapılandırılması, bu "ölüm sırası" sorununu ortadan kaldırmak için hayati önem taşıyor.
Ülkenin dört bir yanında yaşanan bu sorunlar, sadece acil durumları değil, tüm sağlık hizmetlerini etkiliyor. Dolayısıyla yalnızca kısa vadeli çözümler yerine, sürdürülebilir reformlar yapılması gerekli hale geliyor. Sağlık sisteminin dayanıklılığının artması, sadece bekleyen hastaların değil, tüm toplumun sağlığı için kritik bir aşama. Şu anki durumda pek çok insan hayatlarını kurtaracak tedaviye ulaşmada zorluk çekiyor ve bu noktada hükümetin sağlıklı bir planlama yapması gerekiyor.
İngiltere'deki sağlık krizi, sadece istatistiklerden ibaret değil. Arkasında gerçek hayatların kaybedilme riski yatıyor. Bu durum, her gün yüzlerce insanı etkileyerek toplumda derin yaralar açıyor. Eğer sağlık hizmetleri alanında köklü değişiklikler yapılmazsa, bu "ölüm sırası" kavramı yakın gelecekte daha da yaygın hale gelebilir.